AYHAN TÜRKER
1938 yılında, babasının ilkokul öğretmeni olarak görevde bulunduğu, Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde dünyaya geldi. Annesi ve Babası aslen Elazığ’ın Ağın ilçesindendirler. İlkokul öğrenimini Diyarbakır’ın Yeni İlkokul’unda, Lise Öğrenimini ise yine Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi’nde bitirdi. İlkokul yıllarında başlayan ve lise yıllarında resim öğretmeni olan Turan Erol’un yakın ilgi ve teşviki ile iyice belirlenen resim sevgisi ile Güzel Sanatlar Akademisi’nde (şimdiki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) resim öğrenimi yapmak arzusu ile İstanbul’a geldi. Resim bölümü giriş sınavını, Akademi öğretim üyelerinin büyük takdirleri ile kazanarak Akademi’ye girdi.
Akademi öğrenimini iç mimarlık bölümünde yaptı. Nişantaşı’nda bir dekorasyon ve mobilya mağazasında, iç mimar olarak iş hayatına atıldı. 3 yıl kadar burada çalıştıktan sonra 1966 yılında kendi adına bir dekorasyon bürosu ve mobilya mağazası açtı. 70’li ve 80’li yıllarda mobilya ve dekorasyon konusunda, Türkiye’de en önde gelen bir kaç firmadan ve önemli isimlerden biri oldu.
Suluboya derslerinde Edip Hakkı Köseoğlu ve grafik bölümü hocası Namık Bayık’tan edinilen bilgiler ve beceriler de Ayhan Türker’in suluboya resimde, Turan Erol’un deyimi ile “virtüöziteye” erişmesinde önemli rol oynamıştır.
İlk kişisel sergisini 1985 yılında Beyoğlu Vakko Sanat Galerisi’nde açtı.Gördüğü ilgi beklenilenin çok üstünde idi. Bu ilgi ileriki yıllarda da artarak devam etti ve çalışmalarını daha yoğun ve şuurlu hale getirdi. İlk sergiyi takiben İstanbul, Ankara ve İzmir’de birçok kişisel sergi gerçekleştirdi, karma sergilere katıldı.
Ayhan Türker moda akımlara güncel gelgit heyecanlara kapılmadan çalışmalarını, Cezanne’nin deyimi ile “tabiata paralel” olarak ve her türlü malzemeyi kullanarak empresyonist (izlenimci) denilebilecek çizgide sürdürmektedir.
Büyük sanat eleştirmenlerince “Çallı” kuşağı’nın günümüzdeki en önemli temsilcisidir. İstanbul peyzajını turistik ve hikayeci anlayış yozluğuna düşmeden gerçek resim soyluluğu ile yorumlayışı bu alanda benzer oldukları sanılanlardan farklı bulunmaktadır.
Sanatçı yalnız peyzaj çalışmalarında değil, aynı zamanda zamanda portre çalışmalarındada özellikle Atatürk portrelerinde suluboya, yağlıboya ve pastel malzemelerle çok dikkate değen eserler üretmiştir.
Sanatçı’nın metni Prof. Kaya Özsezgin tarafından yazılan “Bir İstanbul İzlenimcisi, Ayhan Türker” isimli 246 sahifelik kitabı 2000 yılında yayınlanmıştır.