“hayalciler/dreamers”
Platform A Sanat Galerisi, seramik sanatçısı Deniz Pireci ve ressam Gazi Sansoy’un yer aldığı “hayalciler” isimli Resim ve Heykel Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. 23 Nisan Cumartesi günü başlayacak sergide sanatçılar farklı disiplinde yaptıkları eserlerini “hayalciler” üst başlığı altında birleştirerek, Ankaralı izleyicilerin beğenisine sunuyor. Hayalciliğin sanatla uğraşan insanların en önemli ortak paydası olduğunu düşünen Pireci ve Sansoy, farklı sanat disiplinlerinde olsalar da birbirlerini birleştiren en önemli unsurun “hayalcilik” olduğunu bu sergide vurgulamak istemektedirler. Bu sayede izleyicilerin hayal güçlerini tetikleyip, onlarında yeni ufuklara yelken açmalarını sağlayabileceklerini, aslında her sanatçının ve sanat eserinin amacının birazda bu olduğunu düşünmektedirler.
Ulusal ve uluslararası pek çok sergiye ve bienale katılmış olan Pireci, eserlerinde neden ana malzeme olarak porselen çamurunu kullandığını ve sanatını şu sözlerle anlatmaktadır.
“Yoğrulmaya hem yatkın, hem de direnen porselen çamuru; eylem ve tutkuyla biçimlenmiş ‘’oluş’’larımın bir metaforudur. Malzemeye hükmeden bir imge büyücüsü olarak yapıtlarım enerjimin aynasıdır; saldırının ve direnişin, boyun eğişin ve kararlılığın diyalektiğini oluşturur. Her yapıt, yarattığı çağrışımlarla bir diğerinin sorunsalını da kuşatır. İşte bu sebeplerden; onların tümü hep bir özlemi, tutkuyu, rüyayı ve gizemi anlatır ve sizlere düş, düşün, kurgu ve fantezilerim olarak yansır.”
Sergide “Yüzsüzler” serisinden ve “Minyatür Pop” serisinden eserlerine yer verecek Sansoy’un “Yüzsüzler” serisinin çıkış noktasını sanat eleştirmeni Özge Altınkaya Erkök şu sözlerle anlatmaktadır.
“Yüzsüzler Serisi, çıkış noktasını Gazi Sansoy’ un Rönesans resmine duyduğu büyük hayranlık ve onların içinde var olmaya karşı hissettiği büyük tutkuda bulur. Bu insanî ve çocuksu tutkunun ortaya çıkardığı eserler, zamanla kollarını insanlık tarihine, sanat tarihine ve tüketim kültürüne kadar uzatır… Yüzsüzler Serisi’nde Sansoy, figür-dominant olan bu resimlerden ideal figürü çekip alır ve boşalan kıyafetlerin içine bir yabancıyı temsilen tümüyle yabancı renkler koyar. Resimlerin güçlü gölge-ışık etkilerinin aksine bu yabancı renkler tümüyle homojendir. Boşlukları dolduran renkler çoğunlukla canlı ve parlak, karakterlerin yerini alan yabancı muhaliftir. Rönesans bu resimlere gerçeklik getirmiştir, Sansoy da bu resimlere kendi gerçekliğini getirir. Yüzsüzler Serisi, bir anlamda ideal ya da gerçek olan olarak sunulanın çağdaş realite ve günümüz sanatçısının bakış açısı ile sorgulanmasını, sarsılmasını teşvik eder.”
Minyatür Pop” serisi eserleri ise Haşim Nur Gürel şu sözlerle yorumlamaktadır.
“Sansoy’un Levni’nin minyatürleri ile yola çıktığı kompozisyonlarında ise üç önemli ana figür grubunun varlığı ilk bakışta görülebilmektedir. Yapıtların ana kurgusunu belirleyen Levni imgeleri, daha önceki yıllarda da kullandığı” Batı Resmi Geleneği’nin ünlü ressamlarının önemli yapıtlarından resimlerin ana kompozisyonlarına takılmış / yapıştırılmış figür imgeleri ve çeşitli güncel imge stoklayan internet sitelerinden avlanan ve indirilen çoğunlukla erotik, dişil güncel magazin imgeleri… Resimlerin ayrıntılı incelenmesinde sonra ise, dördüncü figür grubu olarak ressamın az sayıda kendi fotoğraflarını da bazı kompozisyonlarına dahil ettiğini görebilmekteyiz.”
23 Nisan – 26 Mayıs tarihleri arasında devam edecek olan sergi, Platform A Sanat Galerisi’nde Pazartesi günleri hariç her gün 11:00-19:00 saatleri arasında gezilebilir.
1963 İstanbul - Doğum
Eğitim
1973-1979 Özel Moran Lisesi / Özel Kalamış Lisesi
1979-1983 M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalı, Lisans (BA)
2004-2006 M.Ü. Güzel Sanatlar Enstitüsü Seramik Ana Sanat Dalı, Yüksek Lisans (MA)
Mesleki Çalışmalar
1984-1989 Kafkas Seramik San. Tic. Ltd. Şti. Kurucu Ortağı, İmalat ve Tasarım Müdürlüğü
1990-1998 Kafkas Porselen Sanayi Kurucusu ve Genel Müdürlüğü
1998 Kadın Girişimci Ödülü
1999-2003 Adonis Karo Porselen Tasarımı ve Üretimi
2001-2003 Sanat Limanı sanat atölyesi kurucu ortağı ve öğretmenliği
2003-2007 Sanat-Oryum sanat atölyesi kurucu ortağı ve öğretmenliği
2006 VI. Uluslararası Katılımlı Seramik Kongresi, Sakarya, TR
2006-2007 Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi
2007-2010 Kişisel atölyesinde porselen ve cam tasarımcılığı
2016-2017 GÖRSAV (Görsel Sanatlar Vakfı) Sanat Koordinatörü
Seçilmiş Sergiler
Bugüne kadar 8 kişisel sergi gerçekleştiren sanatçı, 150’den fazla ulusal ve uluslararası
karma, grup, bienal, sempozyum, projeli etkinliklere katılmıştır.
2003 Uluslararası Çağdaş Karo Bienali 1, B.A., Arjantin
2004 Kahire Seramik Bienali 7, Mısır
2005 Kişisel Sergi “Tanrıçalar Zamanı” Galeri X, İstanbul, TR
2005 Dünya Seramik Bienali 3, Kore
2005 Kişisel Sergi “Sultanlar Saltanatı” Almelek, İstanbul, TR
2007 Kişisel Sergi “Yok Zamanda Yaşamak” ,Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, TR
2009 Kişisel sergi " Pireci & Pireci", TCC, New York, USA
2011 Rotary Meslek Hizmet Ödülü, İstanbul, TR
2012 Kişisel Sergi “Bazzinga”, Galeri G-art, İstanbul, TR
2012 “Göçebe Bağımsız Sanatçı İnisiyatifi”, Bütünleşme, 5. Pekin
Uluslararası Sanat Bienali, Çin Ulusal Sanat Müzesi, Pekin, CN
2012 Alüminyum 5. Uluslararası Çağdaş Sanat Bienali,
Bakü, Azerbaycan
2013 Kişisel Sergi “Göçebeyiz Hepimiz”, Galeri Bu, İstanbul, TR
2014 Kişisel Sergi “Çeyiz”, Merhart Galeri, İstanbul, TR
2014 Tayvan Seramik Bienali, Yingge Seramik Müzesi, Yeni
Taipei Şehri, Tayvan
2015 Kişisel Sergi “Oyun Asla Bitmez!”, Artgalerim Bebek, İstanbul, TR
2016 Kişisel Sergi “hayalciler/dreamers”, Platform A by Armoni Art Gallery, Ankara, TR
• Sanatçının çalışmalarından bazıları VitrA Seramik Sanat Atölyesi, Kore Museum of WOCEF ve çeşitli özel koleksiyonlarda yer almaktadır.
• Sanatçı Seramik Derneği ve Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği üyesidir.
• Sanatçı, Göçebe Bağımsız Sanatçı İnisiyatifi’ nin kurucusu ve üyesidir.
Yoğrulmaya hem yatkın, hem de direnen porselen çamuru; eylem ve tutkuyla biçimlenmiş ‘’oluş’’larımın bir metaforudur. Malzemeye hükmeden bir imge büyücüsü olarak yapıtlarım enerjimin aynasıdır; saldırının ve direnişin, boyun eğişin ve kararlılığın diyalektiğini oluşturur. Her yapıt, yarattığı çağrışımlarla bir diğerinin sorunsalını da kuşatır. İşte bu sebeplerden; onların tümü hep bir özlemi, tutkuyu, rüyayı ve gizemi anlatır ve sizlere düş, düşün, kurgu ve fantezilerim olarak yansır.
1968- Istanbul doğumlu.
1989- 1993 Marmara Ü.G.S.F Grafik Anasanat Dalı Mezunıyet.
1993-1996 Mustafa Aslıer danısmanlıgında yuksek lısans.
2007- Utopya Platform Sanat Galerisini kurdu.
2013- Kızıltoprak daki atölyesinde çalışıyor.
Kişisel Sergiler
2016 “hayalciler/dreamers”, Platform A by Armoni Art Gallery, Ankara
2013 Who Are WE/Biz Kimiz Gallery İlayda, İstanbul
2011 “Faceless”, Gallery İlayda , Istanbul
2006 Gallery Artist Cukurcuma, Istanbul
2005 Gallery Artist Cukurcuma, Istanbul
2004 Taksim Art Gallery, Istanbul
2004 Gallery Artist Cukurcuma, Istanbul
2001 Galetea Art Gallery, Istanbul
1997 Çırağan Hotel Kempinsky, Istanbul
1995 Sculpture Stıudio Gallery, Istanbul
Seçilmiş Karma Sergiler
2009 Contemporary Istanbul’09, Ütopya Paltform Art Gallery, Istanbul
2009 “Contemporary Turkish Print Artists”, Engraving Exhibition, Technohoros Gallery, Athens-Greece
2008 Ütopya Paltform Art Gallery, Contemporaray’08 Istanbul Art Fair
2007 Ütopya Paltform Art Gallery, ArtIstanbul Art Fair, Istanbul
2006 32nd DYO resim yarışmalı sergisi
2005 Devlet Resim Sergisi, Ankara
2003 Devlet Resim Sergisi, Ankara
2000-2005 “Bizden Ve Onlardan Özgün Baskı Resim Sergileri”, Gallery Tem, Istanbul
1999 Devlet Resim Sergisi, Ankara
1999 Turkcell, Resim Sergisi Istanbul
1998 Caccho Zanchi Art Gallery, Belgium
1998 Adana Çimento Resim Sergisi, Adana
1998 “Bizden Ve Onlardan Resim Sergisi”, Gallery Tem, Istanbul
1997 Caccho Zanchi Art Gallery, Belgium
1996 “Bizden Ve Onlardan Ozgun Baskı Resim Sergisi”, Original Print Painting Exhibition, Gallery Tem, Istanbul
1996 İ.M.K.B. Resim Sergisi, Istanbul
1996 Avrupa Resim Yarışması Sergisi, Belgium
1996 Austrian Culture Center, Tarabya – Istanbul
1995 Tekel Resim Yarışması Sergisi, Istanbul
1995 DYO Resim Sergisi, Ankara
1995 Devlet Özgün Baskı Resim Sergisi, Ankara
1994 Devlet Özgün Baskı Resim Sergisi, Ankara
1994 Heykel Stıudio Gallery, Ortaköy – Istanbul
1993 BP Genc Sanatçılar Sergisi, Istanbul
1993 Kocaeli Yarışmalı Resim Sergisi Exhibition
1993 Fransız Kultur Merkezi, Istanbul
1992 Kadıköy Caddebostan Kultur Merkezi, Istanbul
Yüzsüzler Serisi - Rönesans’ın Kayıp Bedenleri
Yüzsüzler Serisi, çıkış noktasını Gazi Sansoy’un Rönesans resmine duyduğu büyük hayranlık ve onların içinde varolmaya karşı hissettiği büyük tutkuda bulur. Bu insanî ve çocuksu tutkunun ortaya çıkardığı eserler, zamanla kollarını insanlık tarihine, sanat tarihine ve tüketim kültürüne kadar uzatır.
Yüzsüzler Serisi’nde Sansoy, figür-dominant olan bu resimlerden ideal figürü çekip alır ve boşalan kıyafetlerin içine bir yabancıyı temsilen tümüyle yabancı renkler koyar. Resimlerin güçlü gölge-ışık etkilerinin aksine bu yabancı renkler tümüyle homojendir. Boşlukları dolduran renkler çoğunlukla canlı ve parlak, karakterlerin yerini alan yabancı muhaliftir. Rönesans bu resimlere gerçeklik getirmiştir, Sansoy da bu resimlere kendi gerçekliğini getirir. Bu resimlere hayranlık duyar, içlerinde varolmak ister. Ne ideal şekilde, ne gerçek şekilde, ama kendi istediği şekilde varolmak ister.
Yüzsüzler Serisi, bir anlamda ideal ya da gerçek olan olarak sunulanın çağdaş realite ve günümüz sanatıçısının bakış açısı ile sorgulanmasını, sarsılmasını teşvik eder. Gerçek olarak sunulan ile ilgili kalıplar yıkılmaktadır. Bilhassa Hristiyanlık konulu resimlerde bu, daha vurucu bir hal alır. İsa ve Meryem’in, Adem’le Havva’nın neye benzediğini bilemeyiz, hatta bir zamanlar gerçekten varolup olmadıklarını bile bilemeyiz. Yüzsüzler Serisi’nde her bir izleyici, her bir zihin onların varlıkları ve imajları ile ilgili düşünmek üzere serbest bırakılır. Hatta yoklukları ile ilgili düşünmek belki daha ilginç olur. Bu karakterler hiç olmasaydı – gerçekte ya da zihnimizde – insanlık tarihi, inanç tarihi nasıl olurdu acaba? Sanatçı, geniş renk alanı ile yarattığı boşlukta izleyiciyi hayal gücü ile boşluğu doldurmaya davet eder.
Özge Altınkaya Erkök
Lale Devri’ne Zaman Yolculuğu
GAZİ SANSOY’UN “LEVNİ ESİNLİ” YAPITLARI
Gazi Sansoy’un Levni’nin minyatürleri ile yola çıktığı kompozisyonlarında üç önemli ana figür grubunun varlığı ilk bakışta görülebilir. Yapıtların ana kurgusunu belirleyen Levni imgeleri, daha önceki yıllarda da kullandığı“Batı Resmi Geleneği”nin ünlü ressamlarının önemli yapıtlarından resimlerin ana kompozisyonlarına takılmış / yapıştırılmış figür imgeleri ve çeşitli güncel imge stoklayan internet sitelerinden avlanan ve indirilen çoğunlukla erotik, dişil güncel magazin imgeleri… Resimlerin ayrıntılı incelenmesinde sonra ise, dördüncü figür grubu olarak ressamın az sayıda kendi fotograflarını da bazı kompozisyonlarına dahil ettiğini görebilmekteyiz.
2009 yılında az sayıda büyük boyutlu figürler ile kurgulanan Sansoy yapıtlarının bu kez yüzlerce küçük figür ile organize edilmesi ise bu yapıtların en dikkat çekici yanıdır. Bu sayede ressam Levni figürleri ile örneğin Rembrandt gibi ressamların figürlerini aynı ölçekte yan yana getirerek devrinin iki rakip medeniyetinin veya yaşam biçiminin karşılaştırmasını da yapıyor. Yapıtlarının ufuk hattına yerleştirdiği derme çatma günümüz Türkiye yapıtları ile 300 öncekisinin Osmanlı bina ve çadır karşılaştırmaları ile kentleşme olgumuzu da eleştiriler getirdiğini de düşünebiliriz.
Günümüzde ülkemiz ressamlarından bir bölümünün de üzerine gidip yorumlamaya çalıştıkları dünyanın görsel mirasının üç önemli alanından bir sentez arayışından söz etmek yanlış olmaz Sansoy’un resimlerinde.
Sonuçta hem dijital kurgularındaki ustalık, hem de pentür uygulamaları açısından Gazi Sansoy’un resim dilinin son on yıllık arayışlarını noktalayan önemli bir evreye girdiğini gösteren önemli bir tema ve ona uygun özgün bir resim tekniği yakaladığını söylemek yanlış olmaz, 2010 yılı başlangıçlı, “Levni’ye Saygı” diye adlandırılabilecek, toplumumuzun Osmanlıdan günümüze 300 yıllık dönüşüm sürecini de irdeleyen, sorgulayan bir tavır da geliştirmeyi başaran bu son resimleri ile.
Haşim Nur Gürel