NAR; TEKTİR, ama ÇOKTUR…
Kim bilir kaçıncıya sarılacağız aynı imgeye; ama Alarm-Art denilince bir nar, bu topluluğun en güzel çağrışımlarından biri sanki. Topluluğun enerjisi, her biri ayrı bir nitelik barındıran tanelerini gövdesiyle sarıp sarmalıyor ve her projede onu bir görsel şenliğe dönüştürüyor.
Herkes sanatta olduğu gibi bilimde de, politikada da; insanlığın tüm düşünüş ve iş yapış biçimlerinde aynı duruluk ve saydamlıkla birbirine tutunmanın yollarını arıyor; ancak nadiren başarıyor.
Bugünün, ifade biçimlerinin sonsuzca özgürleştiği sanat evreninde benzerlikleriyle değil, farklılıklarıyla ortaya çıkmayı başarabilen sanatçılar bu sergide artmanın geometrisini; yani bir noktadan sonsuz doğrunun geçebileceğini bir kez daha kanıtlamak için toplanmış gibiler.
Topluluk, Platform-A’da açtıkları “ART+yorum” isimli sergide de çaldıkları alarmın tekdüze bir ses değil, her sanatçının başka bir görsel enstrümanın olanaklarını getirdiği senfonik bir tutum; üretmeye, üretilenleri paylaşmaya, onları bütün insanlara, bütün dünyaya duyurmaya; birçok sanatçının eğitim yaşantılarını, entelektüel birikimlerini, estetik kaygılarını toplayıp harmanlamaya, her birinin duyulmasına imkan ve fırsat vermeye, bunlardan görsel bir uyum yaratmaya; her seferinde başka bir proje, bir kavram, bir güncel başlık etrafında zamanını, enerjisini, birikimini seferber etmeye, tüm bunları toplumun bütün kesimleriyle sanatsal bir paylaşıma odaklamaya yönelik bir davet olduğunu yineliyor.
Nitelikleriyle artmak, çeşitliliği ile çoğalmak kavramları Alarm-Art topluluğunun bireycileşmenin, yalnızlaşmanın, paylaşımsızlığın karşısına çıkardığı ve belki de en çok üzerinde durduğu kavramlar. Artmak, çoğalmak… Topluluk sanatçıları belki de en çok, bu yüz yüze iki ayna arasında dikilip, eserlerinin sonsuz bir uzamda, sonsuz bir zamanda çoğalıp gittiğini izlemeyi ve izletmeyi seviyorlar.
Alarm bir kez daha çaldığında görüşmek üzere.
Erhan LANPİR, Mayıs, 2016